Meta CEO'su Mark Zuckerberg'in son hamlesi, Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi olan şirketinde Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DE&I) programlarını kaldırarak tartışmalara yol açtı. Bu kararlar dizisi, sözde uyanıklık karşıtı hareketle uyumlu muhafazakâr bir değişime işaret ediyor ve şirketlerin çağdaş toplumdaki rolü hakkında sorular gündeme getiriyor. Ancak, tam tersine, Brezilya'nın en tanınmış kurumsal etkinlik şirketlerinden Grupo MM, çeşitliliğin büyüme ve inovasyon için stratejik bir dayanak olduğunu vurguluyor.
Hedefi Parçalamak: Dönüşüme Değil, İşe Odaklanmak
Meta, iki haftadan kısa bir süre içinde platformlarından gerçek kontrolü kaldırdı, Donald Trump'ın göreve başlama fonuna 1 milyon dolarlık bağış yaptığını duyurdu ve tüm DE&I programlarını sonlandırdı. Resmi duyuru, Axios ve Business Insider tarafından ortaya çıkarılan ve İK Başkan Yardımcısı Janelle Gale'in temsil hedeflerinden de vazgeçileceğini belirttiği bir iç yazışmayla geldi.
Bu kararlar, Cumhuriyetçi Parti ile aynı çizgide olan yöneticilerin terfi ettirilmesiyle birleşince, Meta'nın kamuoyu tartışmalarına katılımını yeniden düzenlediğini, kapsayıcı sosyal politikalardan vazgeçmek anlamına gelse bile finansal sonuçlara odaklanma şeklindeki geleneksel vizyonuna geri döndüğünü gösteriyor.
MM Grubu: Stratejik Bir Temel Olarak Çeşitlilik
Meta muhafazakârlığa doğru ilerlerken, Grupo MM çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda lider konumunu güçlendiriyor. 1990'larda Meire Medeiros tarafından kurulan Grupo MM, çeşitliliğe değer vermenin somut sonuçlar doğurabileceğinin bir örneğidir.
Şirketin 200'ü aşkın çalışanından 60%'si (sevgiyle "Chammaleões" olarak anılır) stratejik pozisyonlarda görev alan kadınlardan oluşmaktadır. Bu durum, eşitliğin inovasyon ve sürdürülebilir büyümenin itici gücü olduğuna inanan bir kurum kültürünü yansıtmaktadır.
Grupo MM Yeni İş Direktörü Ana Carolina Medeiros, "Bazı şirketler geri adım atarken, biz çeşitliliğin yalnızca bir sosyal sorumluluk meselesi olmadığına, aynı zamanda bizi daha yaratıcı, yenilikçi ve pazar taleplerine daha bağlı kılan bir rekabet avantajı olduğuna inanıyoruz" diyor.
İki Model Arasındaki Karşıtlık
Meta'nın yeniden konumlandırılması, yıllardır küresel şirketler için olmazsa olmaz kabul edilen sosyal girişimlerden uzaklaşıldığını gösteriyor. Buna karşılık, MM Group, kapsayıcılık ve büyüme konusunda bir model olarak kendini kanıtladı. Şirket, ESG yönergeleriyle uyumlu uygulamaları ve rekabetçi bir pazarda kadınların öncülüğü sayesinde yalnızca 2024 yılında gelirinde 1,5 artış kaydetti.
Ana Carolina, "Kapsayıcılığı teşvik etmek, pozisyonları doldurmaktan ibaret değil. Her projede kadınların mükemmelliğini takdir eden, onlara değer veren ve ilham veren bir çalışma ortamı yaratmakla ilgili," diyor.
Geleceğe Yönelik Düşünceler
Meta'nın eylemleri ile MM Group'un konumlandırması arasındaki zıtlık, şirketlerin toplumdaki rolüne dair daha geniş bir tartışmayı yansıtıyor. Bir yanda, anında finansal sonuçlara öncelik veren şirketler; diğer yanda ise çeşitliliği stratejik bir varlık olarak gören kuruluşlar.
MM Group'un örneği, kapsayıcılığın yalnızca sosyal bir taahhüt değil, aynı zamanda inovasyonu teşvik etmek ve pazarla ilgililiği sağlamak için akıllı bir strateji olduğunu pekiştiriyor.
Ana Carolina Medeiros'un da belirttiği gibi: "Çeşitliliğin bir engel olarak değil, daha yenilikçi ve kapsayıcı bir dünyanın anahtarı olarak görüldüğü bir gelecek yazıyoruz."